Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde etkilerini daha fazla artıran Neo-Nazi siyasetçilerin, göçmen karşıtlığının yanı sıra İsrail’e olan sempatileri de dikkat çekiyor. Fransa’da gücünü artıran Marine Le Pen, İsrail yanlısı eylemleri desteklemişti. İtalya’da 2022’de iktidara gelen aşırı sağcı hükümetin Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağını söylemişti. Salvini’nin Başbakanı Giorgia Meloni de 7 Ekim sonrası İsrail’i ziyaret eden liderler arasındaydı. Hollanda’da ise Avrupa’daki en agresif Neo-Nazi isimlerinden biri olan Geert Wilders, tüm Filistinlilerin Ürdün’e taşınmasını savunuyor.
Fransa’daki AP seçimlerinden yüzde 31,50 ile birinci çıkan aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin lideri Marine Le Pen, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırımı, “kendini savunma hakkı” olarak niteliyor. Le Pen, 2027’de dördüncü dönem için başkanlığa aday olmaya hazırlanırken partisi, Fransız Yahudilerini İslamcılıktan koruma sözü veriyor. Partiden çok sayıda milletvekili, ekim ayında Paris’te İsrail’i desteklemek amacıyla Yahudi grupların öncülüğünde düzenlenen yürüyüşe katıldı.
İtalya’daki sağ koalisyon iktidarında Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma-Altyapı Bakanı olarak görev yapan Matteo Salvini liderliğindeki Kuzey Ligi Partisi, AP seçimlerinde yüzde 9’luk oy aldı. Irkçı söylemleriyle tanınan Salvini, 2020’de yaptığı bir konuşmada ülkenin başına geçtiği takdirde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyacağını söylemişti. Salvini, İtalya’da Gazze’ye destek amacıyla düzenlenen gösterilere karşı “Batı değerlerini koruma” ve “İsrail’e destek” gösterisi düzenledi. Ülkedeki AP seçimlerinden yüzde 28.8’lik oyla birinci çıkan koalisyonun büyük ortağı İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin (FDI) lideri Başbakan Giorgia Meloni, 7 Ekim 2023 olaylarının ardından İsrail ile dayanışma gösteren Avrupalı liderlerden oldu. Meloni hükümeti İsrail’e yönelik silah yardımlarıyla da eleştiriliyor.
Hollanda’da genel seçimlerden birinc çıkan aşırı sağcı Geert Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) AP’ye de 6 vekil göndermeye hak kazandı. Wilders, 1981 yılında, 17 yaşındayken bir yıl Batı Şeria’daki bir Moshav’da siyonizm eğitimi aldı. Filistinlilerin topraklarının çalınmasına yardım etti. “İsrail, Batı’nın ilk savunma hattıdır” diyen Wilders, tüm Filistinlilerin Ürdün’e taşınması gerektiğini düşünüyor. Wilders, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın Netanyahu hakkında yaptığı “yakalama kararı” başvurusunun ardından Netanyahu’yu arayarak destek verdi.
