Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Beştepe’de saat 15.20’de başlayan toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.
Erdoğan toplantının ardından basına açıklama yaptı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Öncelikle Cumartesi gecesi Berlin Olimpiyat Stadı’nda oynanan hazırlık maçında Almanya karşısında tarihi galibiyete imza atan A milli futbol takımımızı cani gönülden tebrik ediyorum. Millilerimiz deplasmanda 72 yıl sonra gelen 3-2’lik skorla tarifsiz bir gurur yaşattılar. Gurbetçi kardeşlerimizin coşkuyla takımımızın yanında yer almaları da bizim için ayrıca anlamlıydı.
Türkiye Yüzyılı’nın inşası için verdiğimiz mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. İçeride ve dışarıda birçok etkinliğe, zirveye, görüşmeye, açılış törenine iştirak ettik. Kazakistan’ın ev sahipliğinde Astana’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinde birliğimizi, beraberliğimizi bir kez daha perçinledik.
“TARİHİ ADIMDI”
Merhum Gaspıralı İsmail Bey’in ‘Dilde, fikirde işte birlik” idealine adım adım yaklaşıyoruz. Geçen sene KKTC’nin anayasal ismiyle teşkilata gözlemci üye olması tarihi adımdı. Kıbrıs Türkü kardeşlerimize uygulanan tecridin kırılması yanında Türk dünyasının Kıbrıs halkına desteğini ortaya koymuştuk. KKTC’deki kardeşlerimizin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramını tekrar tebrik ediyorum. Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ı bir kez daha rahmetle yâdediyorum.
Son olarak 4 ay önce 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda Ercan Havaalanının yeni terminal binası ve pistinin açılışını gerçekleştirdik. Zaman verdiği sözlerin hilafına davranarak AB’nin ne kadar büyük bir yanlış yaptığını ispat edecektir. Kıbrıs Türkünü ambargolarla haklı davalarından döndürmeye çalışanların Kafkasya’da yeni oyunlar peşinde koştuğuna şahit oluyoruz.
Kimi Batılı güçler bölgemizde yeni bir dönemin başladığını hala idrak edemiyor. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ham hayalleri körükleyerek Ermenileri istismar ettiler, kullandılar, güvensizliğe mahkum ettiler. Bu gerçeğin de Ermenistan’ın görüp kabullenmesi gerekiyor. Batılı ülkeler tarafından gönderilen hiçbir silah ve mühimmat kalıcı barış ortamının sağlayacağı huzurun yerini tutamaz. Ermenilerin barış fırsatını farklı hülyalara kapılarak boşa harcamamak en büyük temennimizdir. Ermenistan’a Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzattığı barı elini tutması çağrısında bulunuyorum.
“TOGG İLE KÜRESEL REKABETTEKİ YERİMİZİ ALDIK”
Kazakistan dönüşü açılışını yaptığımız Ford Otosan Yeniköy fabrikası toplam 3 bin 500 kişiye istihdam kapısı olan önemli yatırımdır. Otomotiv sektörümüz Türk ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürüyor. Bu sektörde dünyanın 13. en büyük otomotiv üreticisi konumundayız.
TOGG’un üretimi ve satışa başlamasıyla kendi markamızla küresel rekabetteki yerimizi aldık. Her aşamasını yakından takip ettiğim bu projenin hayata geçmesiyle ‘Türk araba yapamaz, fabrikada üretim bandı yok, vatandaş bunu almaz’ diyenleri, bundan 60 yıl önce Devrim otomobilini garaja mahkum edenlerin bugünkü uzantılarını hüsrana uğrattık.
“TOGG 12 BİN TESLİMAT YAPTI”
TOGG şimdiye kadar 12 bine yakın teslimat yaptı. Üretim bandından inen ve teslim edilen araç sayısı günden güne artıyor. Bu yarışa nasıl isabetli bir zamanda dahil olduğumuz daha iyi anlaşılacaktır.
Rize’de bakanlıklarımız ve belediyelerimizin tamamladığı 2 milyar 886 milyon lira yatırım bedeli olan eser, proje ve hizmetlerin resmi açılışını gerçekleştirdik. 36,7 kilometre uzunluğundaki Ayder yolunun temelini de bu vesile ile attık.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 8-9 Kasım tarihlerindeki Taşkent’te Özbekistan Cumhurbaşkanı ve katılımcı ülkenin liderleriyle bir araya geldik. İran ve Pakistan’la birlikte kurduğumuz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın kurumsal kapasitesini güçlendirmeye devam edeceğiz.
“KURULUŞUNU GERÇEKLEŞTİRDİK”
10 Kasım’da Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal ve kahraman silah arkadaşlarını bir kez daha yâdettik. Her yıl milli ağaçlandırma günü olarak kutladığımız 11 Kasım’ı bu kez ülkemiz genelinde ağaçlandırma seferberliğine dönüştürdük. 5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Her ilimizde 100. Yıl Cumhuriyet Ormanları’nın kuruluşunu gerçekleştirdik.
Önümüzdeki dönemde havanın, suyun, toprağın, ağacın ve varisi olduğumuz bütün güzelliklerin korunması için daha çok çalışacağız. Türkiye Yüzyılı’na Nefes sloganıyla yürüttüğümüz bu çalışmalara destek veren herkese teşekkür ediyorum.
“SOSYAL GÜVENLİK VE SAĞLIK SİSTEMİNİ KAZANDIRDIK”
Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihten tevarüs ettiği kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuşmuştur. Kurucu kadronun hayallerini süsleyen, kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet özlemi, 21 yılda bir idealden çıkıp hakikate dönüşmüştür. Ülkemize dünyanın en geniş kapsamlı sosyal güvenlik ve sağlık sistemini kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi dışında hiçbir vatandaşımızın kalmaması için özel çaba harcadık.
Çeşitli destek programlarından evde bakım hizmetlerine farklı alanlarda yeni düzenlemeleri devreye aldık. Diğer alanlar gibi sosyal devlet uygulamalarında mevcutla yetinmiyor kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Darülaceze Sosyal Yaşam bunun en son örneğiydi.
Gazze’de kelimenin tam anlamıyla bir vahşet, 1000 yıl önceki Haçlı işgali, 2. Dünya Savaşı’nda yaşananları aratmayan bir gaddarlık yapılmaktadır. Hamile kadınları katletmekle övünen bir cinnet hali içindeler. Çocukları, yaşlı erkek ve kadınları uçaklarla, tanklarla, toplarla bombalayarak, üzerlerine mermi yağdırarak öldürmenin adı savaş değil barbarlık, eşkıyalık, devlet terörüdür.
“SAFSATA OLDUĞU ANLAŞILDI”
Netenyahu İsrail halkı üzerinde yitirdiği itibarı hastaneleri, ibadethaneleri, okulları bombalayarak yeniden canlardırmak peşindedir. Neredeyse tüm hastaneler ya yıkıldı, ya zarar gördü ya da kullanılamaz hale geldi. El Ehli Baptist ve Şifa hastanelerinde yaşanan vahşeti hepimiz takip ettik. Bu hastanelerle ilgili İsrail’in ortaya attığı iddiaların tamamen safsata olduğu anlaşıldı.
Güya medeni dünya İsrail’in hastanelere dönük saldırılarını sessizce seyretti. Savaş hukukunun açık ihlali olan İsrail’i kendisini savunma hakkı olarak diyen ülkeler gördük. Gazze’deki tek onkoloji hastanesinin vurulması akabinde buradaki kanser hastalarının ülkemize sevki ile girişimimizi başlattık. Toplam 88 hasta ve 61 refakatçısı ile ülkemize getirdik.
“TAHLİYESİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Gazze’de mahsur kalan vatandaşlarımızın bir kısmının tahliyesini dün gerçekleştirdik. Diğerleri ile ilgili çabalarımız sürüyor. Günümüzde de Türk özlenendir, gözlenendir, mazlum ve mağdurların hamisidir. Türkiye tarihi misyonunu, nemelazımcılık yaparak değil başı dara düşenlere kucak açarak yerine getirmektedir.
Türkiye olarak Gazze’de akan kanın durması için seferber olmuşken, batılı ülkelerin vicdansızlığını yüzümüz kızararak takip ediyoruz. Avrupası’ndan Amerikasına kadar en ufak tepki gelmiyor. Çocuklara, yaşlılara atom bombası atma tehdidi dair, onu destekleyen herkes sadece tarih önünde değil insanlık nezdinde yargılanacaktır.
“İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEKTE KARARLIYIZ”
İsrail yönetimi Holokost’u soykırıma varan eylemlere kalkan olarak kullanıyor. Bunu Almanya’da ziyaretimizde bir kez daha şahit olduk. 50 milyar doları bulan ticaret hacmi ile Almanya ile her türlü işbirliğini güçlendirmekte kararlıyız. Gazze’deki insani trajedinin engellenmesi için işbirliğinde olmayı sürdüreceğiz.
Hak bildiklerimizi birilerini rahatsız etse de cesaretle söylememizin sebebi işi budur. Bizim borcumuz yok ama onların hepsinin İsrail’e borçları vardır. Onlar borç ödüyorlar. Utanç veren olay Batılı ülkelerin katliamlarına kılıf uydurma konusunda İsrail ile sergilediği yalan kardeşliğidir.
“TÜRKİYE OLARAK İZİN VERMEYECEĞİZ”
Irak’ta nükleer silah arayanların İsrail’li bakanların kameralar önünde sarf ettiği atom bombası itirafı karşısında tek cümle kurmamaları ibretlik durumdur. İsrail nükleer güce sahip olduğunu açıkça ikrar ediyor. Nükleer silah meselesi öyle meskut kalınacak bir konu değildir. Bugün İsrail’e ses çıkarmayanların yarın başka ülkelere söyleyecek hiçbir sözü olamaz. İsrail’in nükleer silahları meselesinin unutulmasına, unutturulmasına Türkiye olarak izin vermeyeceğiz.
Riyad zirvesinde nükleer silahlar hususunda önemli kararlar aldık. Önümüzdeki dönemde her iki meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Gazze’deki vahşet karşısında insanlığın vicdanı ve sesi olma görevi şu an Türkiye’nin omuzlarındadır. 15 Kasım’da eşimin öncülüğünde düzenlenen lider eşleri zirvesi bu anlamda kilometre taşı oldu. Türkiye’ye gelen küresel çağrı metnine imza atan, zor zamanda yürekli duruş sergileyen tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.
Kudüs davasına şaşı bakanlara hatırlatmak istediğim bir gerçek var. Türkiye’nin siyasi ve kültürel sınırları kendi resmi sınırlarından değil Adriyatik’ten Çin Seddi’ne diye ifade edilen çok daha geniş hattan başlar.
“BİZİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRİR”
Ne zamanki biz bu coğrafyaları kendi dışımızda görmeye başlarsak o vakit eldeki vatan da tehlikeye düşmüş olur. Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz, Akdeniz’in doğu kıyılarına kadar yaşanan her hadise bizi doğrudan ilgilendirir. Karabağ ile Gazze’nin gönlümüzdeki yeri aynıdır. Asırlardır her kritik vakitte olduğu gibi son gelişmeler karşısında milletimiz duasını ona göre yapmakta, yumruğunu ona göre sıkmakta gerektiğinde harekete ona göre geçmektedir.
“ANSIZIN GELEBİLİRİZ”
Yıl başından bu yana 2 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Terörle ve organize suç örgütleriyle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Gerektiğinde yeni operasyonlarla bu alçak ve sinsi planları da sahiplerin başına geçirmekte kararlıyız. Bir gece ansızın gelebiliriz ikazımız dün olduğu gibi bugün de geçerlidir.”