Hayat kurtarabilecek ve ihtiyacı olan diğer kişilerin refahına katkıda bulunabilecek özverili bir eylem olan kan bağışı hakkında birçok bilgi kirliliği mevcuttur. İçeriğimizde sizler için kan bağışıyla alakalı doğru bilinen yanlışları derlerdik.
Kaynak: https://www.mentalfloss.com/posts/blo…
1. “Kan bağışlarsam daha çabuk hasta olurum.”
Kan bağışından sonra hastalanmazsınız. Kanınızın sıvı kısmı olan plazma 48 saat içinde normal hacmini yenileyecek ve kırmızı kan hücreleriniz 1 ya da 2 ay içinde normal hacmine dönecektir. Kolunuzda geçici bir ağrı yaşayabilirsiniz ancak bu semptomlar 1 gün kadar sonra düzelir.
2. “Kan merkezlerinin yalnızca nadir kan gruplarının bağışlarına ihtiyacı var.”
Kan grubunuz ne kadar yaygın olursa olsun, tüm kan gruplarının bağışları takdir edilmektedir.
3. “Bağışladığım kan sonsuza kadar saklanabilir.”
Diğer kan bileşenlerinden ayrılan kırmızı kan hücreleri, uygun şekilde soğutulurlarsa 42 güne kadar dayanır. Süresi dolduğunda ise atılır.
4. “Kan bağışı can acıtan bir süreçtir.”
Elbetteki herkesin acı eşiği farklıdır ancak kan verme süreci oldukça acısız bir süreç. Kan verirken ancak iğnenin girdiği anı hissedebilir ve ufak bir acı çekebilirsiniz ancak bu saniyeliktir. Kolunuz biraz ağrıyabilir ve hafif bir morarma olabilir ancak bu etkiler birkaç gün sonra tamamen geçer.
5. “Sigara kullandığım için kan veremem.”
Sigara içen kişiden kan bağışı kabul edilir ancak bağışçının kendi sağlığı için kan verme işleminden sonra sigara tüketmeden önce birkaç saat beklenmelidir.
6. “Kan bağışı kilo aldırır.”
Vücudun kilosunu koruması kan bağışından büyük ölçüde etkilenmez. Kan bağışından sonra alınıp verilen kilolar bağışın dışında gerçekleşen faktörlerden kaynaklanır.
7. “Sık sık kan bağışı yapmak demir eksikliğine yol açabilir.”
Kan bağışı demir seviyelerinde geçici bir düşüşe neden olabilecektir ancak da, özellikle dengeli beslenen bireyler için tipik olarak demir eksikliğine yol açmaz. Vücudun demir seviyelerini düzenleyecek ve kan bağışı sırasında meydana gelen kaybı telafi edecek mekanizmaları vardır. Ayrıca, bağışçılar genellikle bağıştan önce yeterli demir seviyeleri açısından taranarak sağlıklarından emin olunur.
8. “Kan bağışı sadece alıcı için faydalıdır.”
Kan bağışı sadece ihtiyacı olanlara yardım etmekle kalmaz, aynı zamanda bağışçıya da fayda sağlar. Kan bağışı yeni kırmızı kan hücrelerinin üretimini teşvik ederek hemokromatoz gibi rahatsızlıkların riskini azaltabilir.
9. “Dövmem ya da piercing’im olduğu için kan veremiyorum.”
Dövme veya piercing sahibi olan kişiler işlemlerinden 12 ay sonra hiçbir sorun yaşamadan kan bağışında bulunabilirler.
10. “Kan bağışına yalnızca acil durumlarda veya doğal afetlerde ihtiyaç duyulur.”
Çeşitli tıbbi prosedürler, ameliyatlar ve tedaviler için her gün kana ihtiyaç duyulmaktadır. Acil durumlardan veya afetlerden bağımsız olarak, ihtiyacı olan hastalar için yeterli kaynağı korumak amacıyla düzenli kan bağışı şarttır.
